227 gösterim
6,14 viral puan

Robotlarla Duygusal Sohbet

Bilim adamları uzun zamandır yapay zekâ ve siber robotlar üzerine çalışıyor. Yapay zekâ yazılımlarına duygusal zekâ da ekleyerek, özellikle insanlarla etkileşim kurabilmek noktasında yeni denemeler yapılıyor. Çin’de yapılan bu denemelerden sonuç alındı ve bilim insanları tarafından duygusal bir sohbet makinesi” geliştirdi
toplumgundemi 28.05.2017 saat 22:40
  1. Bilim adamları uzun zamandır yapay zekâ ve siber robotlar üzerine çalışıyor. Yapay zekâ yazılımlarına duygusal zekâ da ekleyerek, özellikle insanlarla etkileşim kurabilmek noktasında yeni denemeler yapılıyor. Çin’de yapılan bu denemelerden sonuç alındı ve bilim adamları tarafından duygusal bir sohbet makinesi” geliştirdi.

    Robotların, sadece fonksiyonel işlevleriyle değil, insanlarla duygusal etkileşim içinde olmaları nedeniyle de hayatımızda olacağı bir gelecek bizi bekliyor.

    Çin’de bir ekip tarafından geliştiren chatbot, duygusal açıdan gelişmiş, komplike bir robot yaratmaya yönelik büyük bir adım olarak görülüyor.

    Elektronik Kontrol Ünitesi (ECM) Kısa bir süre öncesinde mutluluk, üzüntü ve bıkkınlık- can sıkıntısı duyguları ile duygudaşlık kurabiliyor, konuşmayı bu duygularla geliştiriyor ve diyalog içerisinde tutarlı cevaplar üretebiliyordu.

    Pekin Tsinghua Üniversitesi’nden bilgisayar uzmanı Minlie Huang, “Kullanıcının duygularını tam olarak anlayabilen bir sistemin çok uzağındayız “Bu sadece,sorunun çözümüne ilişkin olarak atılan ilk adım , ilk başarılı deneme” dedi.

    Huang ve meslektaşları, Çinli sosyal medya sitesi Weibo’dan alınan 23.000 mesajdan duyguyu tespiti yapabilmek için, “ duygu sınıflandırma” algoritması oluşturmakla işe başladı. Bu iletiler insanlar tarafından duygusal durumlarına göre mutlu, üzgün v.b olarak tasnif edildi.

    Duyguların tasnif edilmesi ile oluşturulan bu algoritma, daha sonra milyonlarca sosyal medya etkileşimini, duygusal içeriğine göre etiketlemek için kullanıldı. Bu büyük veri kümesi, sorulara nasıl cevap verileceğini ve duyguyu ifade etmeyi chatbot’a öğretmek için bir eğitim zemini oluşturmak için kullanıldı.

    Ortaya çıkan program, kullanıcının tercihine bağlı olarak beş olası ruh haline göre; mutlu, üzgün, kızgın, tiksindirilmiş, sevme gibi mod değiştirilebilir. Bir örnek verecek olursak, sohbet esnasında kullanıcı “Çok berbat bir gün. Yoğun trafik nedeniyle geç geldim ” yazıyor. Bekleme modunda olan chatbot tekdüze bir sesle cevaplıyor: “geç kaldın”

    Bunun dışında da modlara göre farklı alternatif yanıtlar oluşturuluyor. Modlara göre cevaplar; “Bazen hayat berbattır.”(Bezginlik, Can sıkıntısı Modu), “Ben sizi desteklemek için hep buradayım” (İlgi, Alaka, Beğenme Modu ),”Gülümsemeye devam edin, her şey daha güzel olacak” (Mutlu, iyimser Modu) şeklinde olabiliyor.

    Chatbot üzerinde çalışan ekip, gelecekte bu yazılımın uygun duyguları ifade etmeyi öğrenebileceğini öngörüyor.

    Huang, “Bu yazılım daha empatik olabilir,” “En önemli itirazımız ve çekincemiz, öfke gibi negatif duyguları destekleyen ve bu duyguları açığa çıkaran chatbot’ yaratmaktan kaçınmamız olacaktır” diye de ekledi.

    Yakın zamana kadar, chatbot’lara ilişkin ciddi denemeler yapılmıştı. Eugene Goostman olarak bilinen, 13 yaşında Ukraynalı ve çok az İngilizce bilen bir erkek çocuğu taklit ederek oluşturulan bilgisayar programı, jüri üyesi hâkimlerin sorularına yanıt vererek kendisinin bir insan olduğuna inandırmaya çalıştı. Londra’daki Royal society’de yapılan Turing testini jüri üyelerinin % 33’ünü ikna etmeyi başararak, geçti.

    Bu testten başarı ile geçilmesi ardından Euguna Goostman Turing testini geçen ilk yapay zekâ unvanını aldı.

    İkinci deneme Microsoft’un oluşturduğu Tay.Al diye bir twitter hesabı idi. Bu hesap genç bir kadın gibi hareket edecek ve İngilizce olarak kendisine atılan tweetlere cevap verebilecek yapay zekâ denemesi bir bot hesaptı. Fakat 24 saat içerisinde etkileşime girdiği kişiler yüzünden bu hesaptan, ırkçı, seksist ve küfür dolu tweetler atılmaya başlandı. Bu nedenle 24 saat sonra bu hesap kapatıldı.

    Çin'de yapılan bu yeni çalışma, duyguları öğrenme yaklaşımıyla oluşturulan chatbot’ların önemli ilerleme kaydedilmeye başladığını gösteriyor

    Imperial College London’dan Prof. Björn Schuller, Bu çalışmayı, sesli asistanlara yönelik, konuşmaların, duygusal alt metnini deşifre edip, empatik bir yöntemle cevap verebileceği “önemli bir adım” olarak nitelendirdi.

    “Bu, kullanılan teknoloji ile oluşturulan yeni nesil yapay zekâ er ya da geç günlük hayatımızda olacak” dedi.

    Yapılan araştırmalar, chatbot’u test eden kişilerden %61’i chatbot’un duygusal zekâ ile yönetilen versiyonlarını tercih ettiklerini gösteriyor. Benzer sonuçlar Oz Sibirbazı denilen sistemde de ortaya çıkmıştı.

    Schuller, “ Asıl soru bu programların yaralı olup olmadığı değildir. Bu programlar artık var. Sorun bu programların hangi uygulamada makul ve faydalı olduğu, hangisin de olmadığıdır”.vurgusu yaparak, önemli bir noktaya dikkatleri çekiyor.

    Schuller, “Bununla birlikte, otizmli çocukları eğitmek ve onların etkileşim içerisine girmesine olanak verebilecek bir yazılım.” “ Bu yazılımın faydaları ve zararlarını dikkate almak ve insanların sömürülmesine engel olacak güvenlik kodları geliştirmek gerekiyor” dedi

    Oxford İnternet Enstitüsü’nden bir bilgisayar bilimcisi Sandra Wachter, gelecekte bu tür algoritmaların kişiselleştirileceğini, “Bazılarımız zorlu aşk konuşmalarını tercih ediyor, bazıları da rastlaşacak birini tercih ediyor” dedi. “İnsanlar çoğunlukla duyguların karmaşıklığı nedeniyle uygun tepkilerle mücadele ediyorlar, bu yüzden ‘duygusal kodumuzu doğru bir şekilde çözebilecek teknolojiler oluşturmak çok etkileyici.’dedi

    Wachter : “Bilgisayarların sohbet odalarında kullanılan bu botlar yeni riskler de taşıyor. Kişiler sohbet ederken kişisel verilerini paylaşıyor. Duygusal durumları bu botlar tarafından empati kurabilmek için kayıt altına alınıyor. İnsanların sıkıntılı olduklarında, öfkeli olduklarında ve ya üzgün olduklarında daha çok alış veriş yaptıkları kanıtlanmış bir veri. Dolayısı ile firmalar tarafından, duygusal kayıtlara sahip bu botlar, insanları alışveriş yapmaları için yönlendirebilecekleri bir araç olarak kullanılabilir. Duyguların saptanmış olması aynı zamanda kişileri yönlendirilmeye açık hale getirdiğinden, bu kullanıcılar için riskli sonuçlar doğurabilir.” Tespitinde bulunarak endişelerini de paylaşıyor.



    Ayrıca kullanıcılar etkileşim içine girebildikleri bilgisayarlarına
    ile duygusal açıdan bağımlı veya hatta romantik bir şekilde etkilenme
    potansiyeline sahiptir. Bu da ileride maddeye duygusal bağlılık yarattığından
    mental sorunlara sebep olabilir

  • Şu an haberi okuyan: 1 kişi var
  • Facebook: 3 gösterim

  • Toplam Viral: 12 gösterim
  • Toplam Seed: 37 gösterim
  • Toplam Direkt: 178 gösterim
  • Viral Puan: 6,14